18 Eylül Çarşamba akşamı Balat'ta "Monologlar Müzesi" tiyatro etkinliğine gidiyoruz. Etkinlik günü gişeden alacağımız biletlerle keyifli bir akşam geçireceğiz. 

     Monolog, bir tiyatro oyununda, kişilerden birinin sahnede duygularını, niyetlerini açığa vurduğu konuşmadır. Dinleyicilere bir kişinin anlattığı, genellikle güldüren olaydır. Oyuncu daha önce kayıt altına almış olduğu bir olayı vs. canlandırarak anlatır. 

      Balat hikayelerinden oluşan klasik “Balat Monologlar Müzesi”, müzenin başladığı günden bu yana projede yer alan oyuncuların ve yönetmenlerin ağırlıklı olduğu bir repertuvarı içermektedir. Bu seri Balat semtinin kendine özgü dokusunu ve büyülü atmosferini keşfetmeye devam etmektedir. 

     Monologlar Müzesi Nasıl Gezilir? 

    Toplam 6 monoloğun yer aldığı müzedeki işlerin hepsini azar azar görebilir, ya da 4 tane seçip tamamen izleyebilirsiniz. İstediğiniz eserin önünde istediğiniz kadar durabilirsiniz. Çünkü burası duyguların, hayatın, yaşanmışlıkların ayaklandığı bir müzedir. 

    Monologlar

    Sana Bunları Anlatırken kısa oyununda hamile genç bir kadının çocuğu ile dertleşmesine tanık oluyoruz. Yarına dair kaygılarını anlatırken şiiri ön plana çıkartan karakter hem düşündürüyor, hem de hüzünlendiriyor.      

     Ben Bu Oyunu Bozarım oyunu ise bir ilişkide fedakarlık dozu ne kadar olmalı onu anlatıyor. Bir kadının buluşma öncesi hazırlığına tanık olan seyirci bir yandan da kendi iç hesaplaşmasını paylaşıyor.   

     Kozalak Çiçeği ise tam bir yarım kalan aşk hikayesini anlatıyor. 1995 yılında şehir tiyatrolarına gelen bir mektubun ışığında anlatılanlara solo kemençe performansı da eşlik ediyor. 

     Kenotaf oyununda seyirci dalgıç bir kadının arkadaş partisine davetlidir. Kendince; kendisini, ilişkisini sorgularken kendi karanlığıyla yüzleşmek zorunda kalır. 

    Taku oyununda ise bir kabile balıkçısının yaşadıklarını görüyoruz. Yaşadığı zorlukları mücadelesini arayışlarını kaybedişlerini fark edişlerini, neşesini gösterirken seyirciyi de hikayenin içerisine sokar

     Kararmasın Yeter Ki Ayvalık’ta geçen bir drama şahit oluyoruz. Savaşın gölgesinde geçen bir ömrü seyrediyor seyirci. 

     Not: Etkinlik sırasında fotoğraf çekebilir. Sanatçı ile diyalog kurabilirsiniz. 

     Müzede Yer Alan Sanatçılar

     Melis Öz: Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü mezunudur. 200'ün üzerinde sahnelediği "Monologlar Müzesi Aşk" oyununu yaklaşık 7 senedir oynamaktadır. Hali hazırda Beyoğlu Şaraphanesi'nde şarap tadımı ile üzümlerin hikayesini tiyatroyla kesiştirmektedir. "Monovino: Bu Bir Aşk Hikayesi" şarap ile sanatı farklı bir bakış açısıyla anlatmayı hedeflemektedir.

    Derya Yıldırım: 2008 yılından bu yana, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda oyuncu ve eğitmen olarak görev yapan Derya Yıldırım’ın; oyuncu ve oyun yazarı olarak aldığı çeşitli ödüller ve ödül adaylıkları bulunmaktadır. Ulusal ve uluslararası düzeyde katıldığı etkinlikler, farklı yaş gruplarıyla yaratıcı drama üzerine gerçekleştirdiği atölyeler ve çeşitli TV ve sinema projelerine yaptığı oyuncu koçluğu ve Sahne Seyir bünyesinde ürettiği yeni oyunlar ile kurum dışında da mesleki çalışmalarına devam etmektedir.

     Not: Sizin için yer ayrılacaktır. Etkinliğe kayıt olan katılımcıların gelmesi önemlidir.